Category: Türkçe

Date:

Evet, 2006 Güz dönemi nihayet bitti. Her ne kadar dönem içerisinde dersleri sevdiysem de üzerimdeki yükün fazlalığından dolayı özellikle final döneminde oldukça bunalmıştım. Neyse ki çoğunu çalışamadan girdiğim sınavlarda çok da kötü sonuçlar elde etmedim. Sadece ilk(elektrik) ve son(web programlama) finallerinde beynimin durması nedeniyle yarım kağıtlar verdim. Onlar da BA geldi. Halbuki finallerde 100e yakın bir not alsaydım AA gelmeleri işten bile değildi.

İşin kötüsü Türkçeden aldığım BB. Not ortalamam 80,5 olmasına rağmen hiçbir yerde uygulanmayan bir not çizelgesine göre (80-85 BB, 85-90 BA, 90-100 AA) BB aldım. Hem dönem boyunca çok kastırdılar hem de dönem sonunda böyle bir not çizelgesi... Çok sevdiğim, özen gösterdiğim ve başarılı olduğum bir dersten en düşük notumu almak beni bir hayli üzdü.

Bununla birlikte ilginç şeyler olmadı da değil. Tarih sınavımda 4 soru sorulmuştu ve hocamız ilk iki soruya 1 sayfaya yakın yazmamızı istemiş, 3. soruda biraz daha az yazma izni de vermişti. Zira soru daha kısaydı. Son soru ise Andrew Mangonun Atatürk adlı kitabından sorulan 6 şıklı bir soruydu. Bu şıklardan herhangi birini seçip cevaplayacaktık. Kağıda "Bilmiyorum" yazmamız karşılığında ise 5 puan alacaktık. Final haftasının bunalımıyla bu sınava da doğru düzgün çalışmadığım için (sabahki ekonomi sınavım bittikten sonra başladım, notlarımı 1 kere okudum) üzerimde bir gerginlik, bir endişe vardı: "Ya yapamazsam?". Sınavdan önce bir kenara oturup arkadaşlarla muhabbet şeklinde kitap hakkında konuştuk. Arkadaşım Barış kitabı okumuştu ve önemli noktalarını çıkarmıştı. Biz de o noktalar üzerinden gittik. Sınav zamanı geldiğinde ise hiçbir şey bilmediğimi hissediyordum. Ancak sınav kağıdına baktığımda ilk 3 sorunun en iyi bildiğim konulardan olduğunu farkettim. O gerginlikle bir başlamışım yazmaya... İlk soru 1,5 sayfa, ikinci soru 2 sayfa, üçüncü soru 1,5 sayfa... Son soruya geldiğimde şıklardan hiçbirisi hakkında konuşmadığımızı farkettim. Tam "Bilmiyorum" yazacaktım ki 5 puanın ne getirisi olacak ki deyip liseden ve okuduklarımdan aklımda kaldığı kadarıyla "Halifeliğin kaldırılması sürecinde yaşanan tartışmalar" şıkkını anlatmaya başladım. Yazdıkça aklıma yeni şeyler geliyordu, bağlantılar, komplo teorileri, günümüze uzantılar, isyanlar... Öyle ki onu da 2 sayfa yazdım. Sınavı bitirdiğimde daha 10-15 dakika süre vardı ama çıkmaya karar verdim, bu kadar yeter diye. İlk sayfaya da not olarak düştüm: "7 Sayfadır" :) Belki hoca okumadan 100 verir diye :P Nitekim 100 mü aldım bilinmez ancak harf notu AA geldi. Teşekkürler hocam :)

Ayrıca bu dönem Cden hedeflediğim rekoru kıramadım. Finaldeki "Bir sayıyı özyinelemeli olarak bit düzeyinde gösteriniz." sorusunu yaptıktan sonra son dakikalarda "Bitlerin arasında boşluk olsun" uyarısını görmediğimi farkettim ve

putchar(‘1′); ifadesini puts("1 "); yapmak yerine putchar(‘1 ‘); şeklinde değiştirdim heyecandan. Dolayısıyla oradan da 2 puan kırmışlar, altıncı 100.ümü alamadım :'( Tamam, tamam kızmayın "Ukalaya bak, döverim haa!" diyenlerin sesini duyar gibiyim. Ama o kadar uğraştıktan sonra böyle ufacık bir hata...

Neyse, şimdi yeni ders seçimlerini yapma telaşındayım. Ders programım allak bullak durumda şu anda. Olasılığın ve diferansiyelin soru çözümleri tarihle çakışıyor ancak tarihi de Asım hocadan başkasından başka hocadan almak istemediğim için Olasılığın soru çözümüne muhtemelen girmeyeceğim. Bir yandan da Taner Hocamızın e-öğrenme projemizi C# ile yapmamızı özel olarak istediği için 770 sayfalık bir C# kitabı aldım ve 280lere kadar geldim 2 günde. Çok değişik bir dil... Umarım kitabı bitirdiğimde başını unutmam :)


Share: FacebookGoogle+Email


comments powered by Disqus