Category: Türkçe

Date:

Olmadı

Öğrenci Konseyi seçimleri bitti ve sonuçlar açıklandı. Dört oy ile kaybetmişiz, sağlık olsun. Ama işin tuhafı, işi en başından sıkı tutan taraf biz olmamıza rağmen son dakika çabalarıyla kazanmış olmaları. Daha oylama başlar başlamaz okulu afişlerimizle donattık, site açtık, Facebookta Cause oluşturup herkesi davet ettik, facebook grup duvarlarına yazı yazdık. Tüm öğrencilerin okul adreslerine e-posta gönderdik, DMFde stand açtık ve belki de benim bilmediğim birçok şey daha.

Bugün serbest laboratuvarda ilginç bir manzarayla karşılaştım. Rakip ekip yoldan adam çevirerek ya da labda sabahtan akşama kadar durarak, tanıdık tanımadık, her gelene kendilerine oy attırıyormuş. Hatta beni tanıyamadıkları için aramızda ilginç bir diyalog geçti(hoş, ben de onları okulda hiç görmemiştim ya):

X: "Abi oy kullandın mı?"
E: "Evet, kullandım."
X: "E, hayırlı olsun o zaman."
E: "Sağol"

O sırada içten kıs kıs gülüyoruz tabi. Sonra baktım ki pencere tarafında üç arkadaşım, yanlarında da bu eleman. Yanlarına gittim.

E: "Oy verdiniz mi beyler?"
M: "Evet, verdik ya, sen ne vadediyorsun? Yemek ısmarlıyor musun bize? Bak bunlar ısmarlıyor"
(O sırada X kişisi bizi duymamaktaydı, sonra ona yöneldim)
E: "Hani bana yemek he?"
X: "Abi hayırlı olsun dedim ya! Ha bu arada sen kime oy vermiştin?"
E: "Kime olcak, tabii ki kendimizeee"
X: "Nası yani? Anaa rakip!"

Bir de yemek ısmarlatabilseydim olay olurdu :) Neyse, umarım görevlerini başarıyla yerine getirebilirler. İşin tuhafı öğrendim ki öğrencilerin çoğu Işık Postasının parolasını ya bilmiyor, ya da unutmuş. Dolayısıyla doğrulama yapamadığı için de oy kullanamıyor, hatta posta kutularına bakmadıkları için okuldaki etkinliklerden haberdar değiller. Biz o kadar uğraşalım, bunların haberi olmasın! Tabi biraz şevkim kırıldı. O yüzden çok da üzülmüyorum.

Bununla birlikte bugün Computer Organization sınavıyla birlikte ilk vizelerim bitti, sınavlara iyi çalışamadan girmiş olsam da işkenceden kurtulan esir kadar mutluyum. Zira, Computer Organization sınavına çalışırken ne defter notlarından bir şey anlaşılıyordu, ne de kitap okunacak gibiydi. Ben de sadece 2 ve 4. bölümlere çalışıp 3. ve 5. bölüm sorularını sınav sırasında kitaptaki örneklere baka baka yaptım. Sonucun fena olmayacağını ümit ediyorum. Ancak işin kötüsü quizler bitmedi. Yarın Elektronik Lab ve Grafik(tutarsa tabi) quizim var. Niye bitmez şu sınavlar ki?

Unutmadan, geçen salı günü Elektronik dersimizde Mustafa Karaman hocamız kahve makinasını getirdi ve bizlere kahve ikram etti sağolsun. Bu hocanın değerini bilmek lazım. Öğrencilerine öğretebilmek için o kadar yırtınıyor ki! Mesela yine aynı gün bir soruya 5 kişiyi kaldırmıştı. Ben kalktım, devreyi çizdim, oturttu. Başkasını kaldırdı, ona DC eşdeğerini çizdirdi, oturttu. Başkası o eşdeğer devreyi çözdü. Başkası AC eşdeğerini çizdi, bir başkası da bu eşdeğeri çözdü. Sağolsun nerede uyuyan öğrenci görse hemen tahtaya kaldırıverir uyumasın, dersi dinlesin diye =)

Her neyse, şimdi bir de kulüp işleriyle uğraşıyorum. Şimdi kendisine çoğalttırması için Pardus 2007.3 CDsi verdiğim Mete aradı, Beşiktaştaki CDcilere sormuş ve ilginç bir cevap almış:

"Pardus mu? Olmaz. Baskın felan olduğunda biz bunun ücretsiz olduğunu polislere anlatamayız şimdi. Daha geçen gün derneğe 5000 tane bastık, onlardan alın"

Halbuki geçen sefer Kadıköyde bir sorun yaşamadan çoğaltım işlemini yapmıştık. Sanırım yine aynı yerde yaptırmak zorundayız...


Share: FacebookGoogle+Email


comments powered by Disqus