Category: Türkçe

Date:

TellcomEveet, uzun zaman oldu yine yazmayalı galiba :) Hemen sıralayayım haberleri.

  1. Anakartı tamir etmek dedikleri üretici firmaya gönderip bozulan parçasını değiştirmekmiş ve değiştirdikleri yeni parça da ayıplı mal çıktığı için yine sorun çıkarmış. Şimdi düzgün bir tane taktılar da çalışıyor sonunda.
  2. Tellcom‘da yaptığım stajım bitti. Maalesef şirketin yoğun bir anına denk geldiğim için çok bir şey öğrenemedim. Router yetkilendirmesinin tek bir sunucu(Tacacs) üzerinden yapılması, Türk Telekoma PSTN şehiriçi şebekesine aktarılan telefon trafiği için ödenen faturaların hat numaralarıyla ilişkilerinin sisteme girilmesi, 6-7 tane ADSL modem testi, mahkeme kararıyla sitelere erişimin engellenmesi gibi şeyler. Ancak beni en çok şaşırtan şirketin stajyerlere normal ücretin 3 katı olan asgari ücret + yüklü miktarda yemek ücreti vermesiydi. Yol uzak olmasaydı ve severek yapabileceğim bir iş olsaydı hiç bırakmazdım :) Ancak en azından öğrendim ki ağ mühendisi olmak istemiyorum! Akşam 20.00 sularında mesaiden çıkıp gece 00de sunucu odasına gidip sabah 5e kadar router takmaya ve ayarlamaya çalışmak bana göre değil, ben uyurum o saatlerde ancak :) He, bir de yakında (2010 civarı) tüm evlere Fiberoptik kablo geliyormuuuuş!

  3. Hızlı Okuma kursuna başladım, ancak son hafta maalesef gidemedim, geç kalkmanın ve rahatsızlığımın sebebiyle. Eğer kabul ederlerse sonraki dönemlerden birisine katılacağım. En azından biraz daha göz alıştırması yapmaya imkanım olur.

  4. Eylül ayında İngilizce kursuna başlıyorum. Advanced ve TOEFL kurlarına kaydoldum. Kurs başlayana kadar da ücretsiz konuşma / oyun / film sınıflarına katılıyorum. Diyebilirim ki konuşmam şimdiden gelişti ve birçok kişiden iltifat alıyorum :P Geçen gün hocalardan birisiyle konuşuyorduk, "mantık yürütmek" ifadesini anlatana kadar çatladım. "To make logic work, to use logic, to reach ... vs." En sonunda bir örnek vererek olayı anlattığımda karşılığının "To draw a conclusion" olduğunu öğrendim. Ders çıkışında ise baktım ki kağıdına "mantık yürütmek" ifadesini not almış. Meğersem bir yandan Türkçe öğreniyormuş. "Bir süre Fransızca öğrendim ancak Türkçem Fransızcadan çok daha iyi. Çünkü Türkçe çok mantıklı ve düzenli bir dil. En başta 20 tane şey ezberliyorsun, geri kalanı eklene eklene gidiyor. Çözmen çok kolay!" dedi. Ben de gururlandım tabi :) "Evet evet, Türkçe matematiksel bir dildir." dedim. "Vay be! Hocalara bak hem gelip burada para kazanıyorlar kendi dillerini konuşarak, hem de Türkçe öğreniyorlar beleşten :)"
  5. Geçen haftasonu da Kadıköy duraklarında iki Koreli kardeşle karşılaştım. Baktım ki Hareme gidiyorlar benim gibi ve yarım saat var daha otobüsün kalkmasına, başlattım sohbeti. 30-40 dakika konuştuk. Türkiyeyi çok beğenmişler. Şimdiye kadar karşılaştıkları en dostça yaklaşımlı halka sahipmişiz. Diğer ülkelerde genelde Asyalı oldukları için kötü muamele görüyorlarmış. Türkiyenin kötü özelliği olarak da söyledikleri şu: "Its very hard to find someone who speaks English!". Bu, İngilizce hocalarının da şikayetçi oldukları şeydi. Ondan sonra, ülkemizde hangi mesleklerin revaçta olduğunu sordu birisi. Ben de "Elektronik ve Endüstri" deyince okuduğu bölüm olan Tıpın seçkin olup olmadığını sordu. Ben de "Ülkemizde doktorlara pek para verilmiyor, o yüzden seçkinliğini kaybetti." deyince koca bir "OooooO!" patlattı. Ee, devlet fakir ne de olsa!
  6. Bugün 1 ay önce sipariş ettiğim Canon CanoScan LiDE 70 tarayıcım geldi. Ufak bir şey, hoş da. Ancak Linuxta çalışmıyor. Windowsta ise bazı sayfaları otomatik olarak düz yapacağım diye tersine çevirme gibi bir sorunu var(kağıdı ben ters koydum sanıyor). Etrafta ne var ne yok tarıyorum, hatta dosyalar arasında yıllık yazılarını buldum, özgün kağıtlarında. Onları tarattım. Eğer Flash öğrenirsem siteme koymayı düşünüyorum onları da...

Staj bitti, ancak şimdi ne yapacağım konusunda bir kararsızlık içerisindeyim. Zaman gösterecek...


Share: FacebookGoogle+Email


comments powered by Disqus