Category: Türkçe

Date:

Bol fotoğraflı olduğu için yazı uzun gözüküyor, gözünüz korkmasın :)
24 Nisan 2009, Cuma, 12.30 suları

.
Kimden Niagara Falls

Bileti aldıktan sonra ilk merkez olan White Water Walk (Whirlpool)a indiriyorlar. Bir asansöre biniyoruz ve çok hızlı bir şekilde aşağıya (200 küsür feet) iniyoruz. Kulaklarım tıkanıyor. İndiğimde nehir kenarında yürüyüş yapmak için tahta asma patika görüyorum. Onu takip ederek nehir kenarında bir yürüyüş yapıyorum. Nehir çok kuvvetli akıyor. Nehrin özelliği ise bir noktada kavisli olması sebebiyle suların viraj noktasında spiral çizerek akması. Bu yüzden adı Whirlpool. Yürüyüşün ardından yedek pil almayı unuttuğumu fark ediyor ve odaya dönüyorum. Pilleri alıp güneye (merkeze) giden tur otobüsünü beklemeye koyuluyorum. Öğlen vakti ve güneş çok etkili. Başım yanıyor. Hırkamı başıma geçiriyor ve yanımdakilerle konuşmaya başlıyorum. Elimdeki bilet cüzdanı gibisinden şeyi göstermem yeterliymiş. Cüzdanın içerisinde gerek 2 günlük otobüs bileti, gerekse White Water Walk, Maid of the Mist, Behind the Falls ve Niagara Furries giriş biletleri, ayrıca birçok etkinliğe %50 indirim kuponu mevcut. 25 dakika beklemenin ardından otobüs geliyor. Sanırım ben geldiğimde yeni gitmişti. Çünkü 20 dakikada bir olması gerekiyor. Biniyorum. Bilete bakmıyorlar bile. Şoför uzun saçlı iri yarı bir bayan. Çeşitli duraklar var. Maid of the Mist durağında iniyorum. Şelalelerden birinin önü oluyor burası. Arkamda şelale manzaralı oteller ve dönmedolap var. Vadiye (şelaleye doğru) yaklaşıyor ve birçok fotoğraf çekiyorum.

.
Kimden Niagara Falls
.
Kimden Niagara Falls

Şelale manzaralı fotoğraflarımı bazen kendim çekiyor, bazen başkalarına çektiriyorum. Her milletten insan var. Slav dil ailesinden konuşmalar duyuyorum sık sık. Bu arada Maid of the Mist dediğim şey, şelaleleri tekne/bot ile yakından gösterme etkinliği oluyor. Saat 5te tesis kapandığı için en son 4.30 gibi bilet satıyorlarmış sanırım. Hemen gidiyor, elimdeki bileti veriyorum gişeye. Bana birkaç kağıt parçası veriyorlar. İlerliyorum. Yeşil arkaplanlı bir duvarda poz verdirtiyor, fotoğrafımı çekiyorlar. Sonrasında yağmurluk veriyorlar. Giyerek ilerliyorum botumuza. Giymek bir hayli zor. Kolları biraz kısa sanki. Bota biniyor, üst katına çıkıyorum. Bakıyorum ki pek yer kalmamış. Manzaraya karşı fotoğraf çekileceğim bahanesiyle bir yere girip kapak atıyorum. Güzel yer kapmışım. Bot hareket ediyor. Sırayla 3 şelaleye yaklaşıyor. Karşı taraf ABD toprakları. Oradan da tur için kalkan botlar var.

.
Kimden Niagara Falls
.
Kimden Niagara Falls
.
Kimden Niagara Falls
.
Kimden Niagara Falls
.
Kimden Niagara Falls
.
Kimden Niagara Falls

Çok hoş bir manzara. 3 şelalenin 2si ABD topraklarından akıyor, 1i Kanada topraklarından. İlki nispeten yavaş. Ancak son 2 şelale dehşet bir debiye sahip. Öyle ki bir zaman sonra yamurluğun şapkaları rüzgardan açılıyor, içimize kadar ıslanıyor; hatta fotoğraf çekemez hale gelip "Yehhhuuuuu" diye bağırıp anın tadını çıkarıyoruz. Serin serin üzerinize su püskürtüldüğünü düşünün. Gök kuşakları var etrafımızda. Üçüncü (Kanada tarafındaki) şelaleye yaklaşırken teknenin öbür ucuna gidiyorum. Daha iyi görmek için. En dehşetlisi de bu sanırım. Zaten ona yaklaştığınızda pek bir şey göremiyorsunuz. Sağanak yağmur gibi. Su yutmanız işten bile değil! Dönüşte Amerikan kıyısına yakın gidiyoruz. Böylece ABDyi de görmüş oluyorum. Aslında ABD sınırları içerisindeyiz o sırada da çaktırmayın. Tekne turumuz bitiyor. Hemen fotoğraf makinemin lensini gözlük beziyle siliyorum. Doğru mu yanlış mı yapıyorum bilmem. Ama ıslak kalmasından iyidir. Yağmurluğu çıkarıyorum. Üstüm başım ıslanmış. Çıkış için kuyruk var. Asansör bekliyoruz. Asansörden çıkınca kendimi hediyelik eşya mağazasında buluyorum. Harika bir taktik! Taşıyabileceğim, hediye edilebilecek pek de bir şey göremiyorum. Penye, şapka vs. şeyler var. Çok da kaliteli görünmüyor baskıları. Bir anahtarlık görüyorum. Üzerinde Niagara Falls yazıyor ve güneş enerjisiyle yanıp sönüyor. $9a alıyorum. Oradan çıktığımda ise beni bir sürpriz bekliyor. Fotoğraflar! 2 adet fotoğrafı $25a satmaya kalkıyorlar. Almıyorum. Çok pahalı, taşıması zor, iyi çıkmamış, arkaplan gerçekçi değil. İlk şelaleyi öncü nehriyle birlikte tekrar çekiyor ve durağa yöneliyorum.

.
Kimden Niagara Falls

Uzun bir beklemenin ardından otobüs geliyor. "Behind the Falls" yani şelale arkasına gidebilmem için Table Rocks durağında inmem gerekiyor. Otobüs şoförü (yine aynı tarz bir bayan) yanındakiyle sohbet etmekten durak ismini duyurmayı unutuyor. Ben de emin olmak için soruyorum. "Aaaa unuttum mu duyurmayı?" diyor. İniyorum. -Doğal olarak- Kanada sınırından akan 3. şelaleye yöneliyorum. Çok hoş görünüyor.

.
Kimden Niagara Falls
.
Kimden Niagara Falls
.
Kimden Niagara Falls

Manzarayı izlemek için duruyor, kendi fotoğrafımı çekmeye çalışıyorum. O sırada yanımdaki zenci bir kız rezil halimi görüp "Dur dur ben çekeyim" diyor. Sağolsun oldukça güzel çekiyor. Gök kuşağı manzaralı.

.
Kimden Niagara Falls
.
Kimden Niagara Falls

Sonra "Behind the Falls" denen şelaleye giden tünellere giriyorum. Tüneller 1944 yılında Sir Henry Pellatt tarafından hidroelektrik santral kurmak amacıyla kazılmış. Bu şahsiyetin kendisi için yaptırdığı Casa Lomayı da Torontoda göreceğim. Tünellerde yapım çalışmaları ve şelale hakkında çeşitli bilgiler var. Şelalenin yanından ve arkasından bakma imkanı buluyorum. Yine bu tabelalarda ABD ve Kanadayı bağlayan köprünün şelalelerden akan buz parçaları sebebiyle yıkıldığını, şelalenin düştüğü yerin kar ve buzla kaplanması sonucu doğal bir köprü oluştuğunu öğreniyorum. İlginç!

.
Kimden Niagara Falls
.
Kimden Niagara Falls

Şelalenin konumu günümüze kadar 7 km kaymış. Ayrıca bıraktığı alüvyonu / buzu engellemek için taş koyma, baraj yapma gibi işlere girişmişler. Şelalenin yandan görünüşü oldukça hoş. Ancak arkasından belli bir noktaya kadar gelebildiğimiz için pek bir şey anlaşılmıyor. Sırada Niagara Furries var. İsminden ne olduğunu tam anlayamadım (sinema gibi bir şey galiba) ama neymiş göreceğiz.


Share: FacebookGoogle+Email


comments powered by Disqus