Category: Türkçe

Date:

Bu hafta 4 gün içerisinde 5 sınav olunca büyük bir stres içine girdim. Öyle ki aslında hiçbir bariz hastalığım olmamasına rağmen; karın ağrısı, hafif ateş, üşüme, nezle, kırgınlık gibi türlü türlü rahatsızlıklar peşimden kovaladı durdu. Kırgınlık ve de ilk sınavımın kötü geçmesi sebebiyle neredeyse her akşam sınavlara çalışmak yerine uyur oldum. E, sınavlara da 0 almamak için giriyor gibi bir halim vardı. İşletim Sistemleri sınavı biraz fazla zor kaçmış, opsiyonel Elektronik sınavı çok zor olacak dediler diye korktum girmedim(meğersem çok kolaymış, tamamen blöf), Perşembe günkü Bilgisayar Grafikleri sınavında sınav öncesi "karıştırmayacağım, ikisini de biliyorum" dediğim Phong Illumination ve Sphecular Illumination kavramlarını karıştırdım! Elektronik Lab proje sınavında (deney), devrenin her şeyini doğru kurup en sona bıraktığım DC güç kaynağını açmayı unuttum ve üstüne üstlük ortaya çıkan gerçeğe yakın olsa da hatalı grafiği kafadan sallama yöntemlerle yorumladım. İşin tuhafı hoca kabul etti, ya da çaktırmadan bi zayıf koyuverdi :)

Cuma günü ise Bilgisayar Düzeni (Computer Organization) sınavına çalışamadığım için hocaya rahatsızlığımı belirttim, telafi sınavı yapmak yerine finalin ağırlığını %70 yapacağını ancak resmiyet açısından rapor getirmem gerektiğini söyledi. Ben de okul doktorunun yolunu tuttum. Anlattım durumumu, dedi ki tüm bunlar tamamen stresten. Ne zaman stres geçecek, o zaman rahatsızlıkların geçecek. Sonra bir-iki ilaç verdi. O sırada "Hocam rapor istiyor" deyince yalan söylediğimi sandı ve raporu vermedi! Olaya dürüstçe yaklaştığım için doktorun bana inanmayacağını, bir kanıt getirmem gerektiğini kestirememiştim bile. Malum, birçok kişi hasta olmadığı halde sınavdan kaçmak için rapor alıyor. Ben de kızdım, girerim sınavıma, alırım şerefimle 0ımı dedim. Sağolsun Berk arkadaşım Remzi ve bana son 2 üniteyi anlattı. Her ne kadar son dakika golleri bu derste geçerli olmadığı için pek anlayamasam da sınav kağıdında beklediğimden iyi karalama yapabildim. Bakalım kaç gelecek... Sınav öncesi aramızda geçen birkaç konuşma:

Cengiz: "Arkadaşlar, 15 dakikada Computer Organization dersini yutturuyorum ancak 700 kağıt isterim"
Emre: "Hee, biz de yuttuk!"

Emre: "Hocam, doktor inanmadı bana ya!"
Hoca: "Hadi ya, güzel; en azından önüne gelen herkese rapor vermediğini öğrendiğim iyi oldu!"
Sınavdan sonra:
Hoca: "Demek hasta adama rapor vermiyorlar haa :)"

Şimdi biraz daha rahatım. Önümdeki 2 hafta içinde finaller var. Umarım onlara çalışabilirim.


Share: FacebookGoogle+Email


comments powered by Disqus