Category: Türkçe

Date:

Uzun bir zamandır yazmıyorum, evet yoğunum. Şimdi bunca zamandır ne oldu diyecek olsanız somut bir şey söyleyemem ama çıktısı çok olmayan bir süreçten geçtim diyebilirim.

Okul

Merdiven

Dersler bitti, sınav dönemi geldi. Ancak benim sadece Veri Madenciliği finalim ve yazılım mühendisliği proje sunumum var. Veri madenciliği dersi çok güzel ve verimli geçti. Birçok şey öğrendim. Ödevinde Hierarchical Clusteringi python ile kodladım. Hata ve eksikleri mevcut ancak şu anda işi görüyor :) Yine Veri Madenciliğinin projesinde Yeast (ekmek mayası) canlısının proteinlerinin hangi bölgelerde(organellerde) yer aldığına yönelik madencilik yaptım. Bu projeyi seçmemin sebebi zaten kendi Robinviz projemizde de Yeast ile uğraşmış olmamızdı. Veriler çok alakalı değildi ama yine de seçtim.

Yazılım mühendisliğinde ise JIstanbul adlı bir proje geliştiriyorum. Projenin amacı İstanbuldaki otobüs/vapur vs. saatlerini internetten çekerek kullanıcıya gösterebilmek. Bunun için "generic" bir altyapı hazırladım ki hem masaüstü, hem web, hem de cep telefonu uygulamaları bunu kullanabilsin. Asıl amacım bunu cep telefonuna taşımak. Böylelikle yoldayken bir otobüsün ne zaman kalktığını öğrenebileceksiniz. Yahut Eminönü otobüs durağından Unkapanına giden otobüslerden hangisinin ilk önce kalkacağını. Şahsen bunu bilmediğim için birine yönelirken öbürü kalkıyor, öbürüne yönelirken diğeri kalkıyor binemiyorum otobüslere. :)

Data Structures dersinin de 3 sınavını notlandırdım bu dönem. Ortalamalar 42, 31, 60 çıktı. Üçüncüsü biraz kolay oldu, bir de ben bol keseden verince moral olsun diye böyle bir sonuç çıktı. Umarım finalleri de ben okumam.

Sonraaa kulüp etkinliklerine gelince kendi küresel IEEE üyeliğimi yenilemedim ama okulun IEEE kulübüne üye oldum. Ancak henüz bir etkinliğe katılmak nasip olmadı. Sadece geçen ay gerçekleşen Bilişim Teknolojileri Şenliğini ziyaret ettim. Arkadaşlarım bir merdiven projesi geliştirmişler. Merdiveni piyanoya çevirmişler: merdivenin her bir basamağına bastığınızda farklı tondan bir nota çalıyor. Beethovenın 9. senfonisini çaldım ayaklarımla. Oradan geçen bir arkadaşım duymuş da tanımış bile!

Projemizde ise tekrar biyolojik proje üzerine yoğunlaşmaya başlıyoruz. Yavaştan biyolojiyle alakalı şeyler okumaya da başlayacağım.

Hayat

Nisan sonunda liseden arkadaşım Emrahın İstanbula gelmesini fırsat bilerek buluştuk. Lisedeki arkadaş grubumla artık 1-2 yılda bir görüşebilir hale geldik maalesef.

Önceki yazımda bahsetmiştim ağaçtan sonra çilek de bekliyordum. Geldi. Büyüttüm, kırmızı kırmızı büyük bir çilek oldu ama ben yiyemeden çürüdü. Toprağa değen kısımları ezik gibi. Şimdi diğer ufaklar büyüyor ancak onlarda da aynı durum var. Neyi yanlış yapıyorum bilmem ki. Halbuki çok güzel, kokulu çilekler. Yiyemeden çöpe gidiyorlar.

Başka bir yenilik kardeşime civciv alınması idi. Biri yaramaz biri uslu iki civciv, bize neşeli bir hafta yaşattı. Hayvan davranışlarını gözlemleme imkanım oldu. Bol fotoğraf çektim, ancak ISO ayarını yükseltmeyi unuttuğum için çoğu bulanık çıktı. Daha birkaç günlük bir civcivin içgüdüsel olarak yemi bitince yeri eşelemeyi denediğini görmek çok hoş. Ancak 1 haftanın sonunda birisi hastalanarak öldü. Havaların aniden soğumasıyla rüzgar yedi sanırım. Önce ayakları titriyordu, yem yemiyor, su içmiyordu, gözlerini açamıyordu ve göz altları morarmıştı, ayakta duramıyordu. Biraz çabayla su içirip yem verdik, yerini değiştirdik. Ertesi gün canlandı ama 3. gün (bu sabah) yere yığılmış halde bulduk kendisini :( Şimdi diğeri arkadaşını arıyor, tek başına kalıp da depresyona girmemesi için bir başkasına vermemiz gerekecek muhtemelen. Çünkü zaten 2 hafta sonra zaptedemeyeceğiz.

Facebook arkadaş listenizi kimin görebileceğini ayarlamanıza tekrar izin vermeye başladı. Uzun zamandır sırf bu yüzden inat olsun diye Facebookumu kapalı tutuyordum. Şimdi açtım.

Yüksek lisansımın ilk yılı bitmek üzere. Zaman çok çabuk geçiyor.


Share: FacebookGoogle+Email


comments powered by Disqus