Category: Türkçe

Date:

Gece 2... Normalde bu saatlerde pek yazmam ama ALES saatlerimi şaştırdı. Dün Cevizli-Maltepe civarlarında ALESe (Akademik Pesonel ve Lisansüstü Eğitimi Giriş Sınavı) girdim. Bunca zamandır çalışmayı erteleye erteleye bir baktım ki son gün gelmiş. Arkadaşımdan öğrendiğime göre MEB ve TÜBİTAK, ALES puanlarına göre yükseklisans bursları veriyormuş! Benim ise haberim yok. Neyse, ben de sınavdan önceki gece son iki sınavın sayısal denemelerini çözdüm. 80 soruya 95-100 dakika gidiyor gibiydi, sonuçlar da burs için idare ediyordu (73 ve 76,25 net). ÖSSde kullandığım ezber bilgiler (geometri kuralları) uçsa da temel olarak birçok taktiği hatırlıyordum. Ama işte zaman sıkıntısı vardı. 2 deneme sonrası yattım, ancak her sınav öncesi olduğu gibi yine uyuyamadım bir süre. Yine (ÖSS ve TOEFL gibi) 4-5 saatlik uykuyla önemli bir sınava girecektim.

Sabahleyin sınav yerini zor bulduk. Neyse ki 9.05 gibi sınav yerine ulaştım, 25 dk. vardı daha. Üst baş araması yapıldı. Nedense bu tür durumlarda şüpheli davranışlar sergiliyorum (gülümsemek gibi). İnsan polisi görünce suçluluk duygusuna kapılır ya, benimki de "Ben masumum" demenin bir yolu işte. Polis tuhaf baktı, ama neyse ki geçmeme izin verdi :) . Sınıfımı buldum, kimlik denetlemelerini yaptılar. Görevli sınav giriş belgem ile nüfus cüzdanımı aldı ve baktı: cüzdanda 15 yaşındaki fotoğrafım, giriş belgesinde sakalsız 1 ay önceki halim, o anda ise 3 haftalık kaba sakallı ben! Bi ona baktı, bi ona, bi bana. Uzun bir tereddütten sonra içinden "hadi neyse..." diyormuş gibi bir bakışla belgeleri sıraya bıraktı. İçerisi çok soğuktu, baya bir üşüdüm. Sınıfın bir 1. sınıfa ait olması sebebiyle sıraya sığamadım maalesef, ÖSSde olduğu gibi.

Sınav başladı, artık tek kitapçıkta veriyorlarmış Sayısal+Sözeli. Yoksa yetiştiremezdim. 80 sayısal+20 sözeli çözdüğümde 110 dakikanın geçtiğini gördüm ve ufak bir molanın ardından son 60 dakikaya girdiğimde tedirginlikten biraz fazla gaza basmış olacağım ki 45 dakikada 60 paragraf sorusu çözerek son 15 dakikaya girerken sınavı bitirdim! Sonra o dakikalarda Matematikte emin olmadığım soruların sağlamalarını yaptım, salladığım 1-2 sorunun mantıklı bir şekilde sallandığından emin oldum (bir soruyu birden fazla yoldan sallamak oluyor bunun adı).

Sınavla ilgili ilginç bir tespitim ise şu oldu: Sınav bilgisayarcılar için biçilmiş kaftan! Hele ki Bioinformatics dersini alıyorsanız değmeyin keyfinize. Manhattan Turist Sorunu, Dinamik Programlama, Açgözlü (Greedy) Algoritmalar, Karar Ağaçları, Graflar, Kombinasyonlar, ... Ne ararsanız var, gerek bu sınavda, gerek önceki sınavlarda. Sık sık kullandım diyebilirim, sözelde bile! Eee, bilgisayarcı olmanın avantajları...

Sınav çıkışı ise asıl işkence başlıyordu. Minibüs yoluna indik, dolmuşlar dolu geçiyordu, biz de (arkadaşımla) yürümeye başladık, hava oldukça güzeldi. Birkaç kilometre gitmiştik ki yanı başımızda boş (ayakta gitmeye müsait!) bir minibüsün belirmesiyle içeriye atlamamız bir oldu. Eve dönüşüm 2-2,5 saat sürdü ve haşatım çıkmıştı. Akşam 17.30 gibi yattım, içerinin ve alt komşunun gürültüleri sebebiyle 1-1,5 saat içerisinde uyuyabildim sanırsam, biraz önce de kalktım. Nispeten iyiyim. Neyse ki genel olarak güzel geçti sınav, ancak önceki senelere göre sanki daha zordu...


Share: FacebookGoogle+Email


comments powered by Disqus